‘Onları bu ateş çemberinden çıkarmak da bizim sorumluluğumuzdur’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyayı ateş çemberinden çıkarmak üzere bir sorumluluğu bulunduğunu bildirdi.

Soylu, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu ile Kınık Belediyesi iştirakinde Kınık Öğretmenevi’nde düzenlenen Türkiye Yüzyılı’nda Muhtarlık Kurumunu Güçlendirme Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, dünyada güçlünün güçsüzü ezdiği bir tablonun yaşandığını söyledi.

Türkiye’nin dünyada en çok insani yardım yapan ülke pozisyonunda bulunduğunu belirten Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Dünyada pek çok krizin çözülmesinde ana aktör olan, rol oynayan, emin ve prestijli bir Türkiye olmaya adım atan ve bunu gerçekleştiren, Ukrayna-Rusya Savaşı dahil olmak üzere bütün dünyanın gözünün içine baktığı, çözse de barışı ortaya koysa da dünya bir kederden daha kurtulsa diye nitelendirdiği değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye 21. yüzyılda dünyadaki bu sorunlara deva aramaya, deva üretmeye çalışan tek ülke pozisyonunda olmaktadır.”

Bakan Soylu, ecdadın emanetini sürdürmek zorunda olduklarını anlatarak “Eğer Almanya’nın bir Mevlana’sı, Yunus Emre’si olsaydı İçişleri Bakanı bu türlü konuşabilirdi. Şayet Avrupa’nın öteki ülkelerin Hacı Bektaş-ı Veli’si olsaydı bakanları, yöneticileri, milletin mensupları bu türlü konuşabilirdi. Biz bir büyük milletin evlatlarıyız, sorumluluğumuz büyüktür. Etrafımızdaki coğrafyayı ne kadar karıştırmak istediklerini, etrafımızdaki coğrafyayı bir ateş çemberine döndürme istediklerini biliyoruz. Onları bu ateş çemberinden çıkarmak da bizim sorumluluğumuzdur.” diye konuştu.

– “Biz onlardan daha insanız”

Almanya’da 1-1,5 yıl geçmesine karşın selden etkilenen insanlara yardım gitmediğini söz eden Soylu, “Allah’a çok şükürler olsun, tahminen cesametimiz onlardan küçük, tahminen onlardan daha güçlü değiliz ancak bütün dünya biliyor ki biz onlardan daha insanız. Biz onlardan daha çok insanı seviyoruz ve biz onlardan daha çok yardımseveriz. Her şey vazife değil, muhtarın tanımlanmadığı birçok misyonu, valimizin tanımlamadığı, siyasetin tanımlamadığı birçok misyonu yapmayı kendi insanlık görevimiz olarak görüyoruz. Zira altını çizerek söylüyorum. Dünyaya söylenecek çok kelamımız, yapacak çok işimiz var.” dedi.

Bakan Soylu, Türkiye’nin son devirde dünya çapında yaptığı atakları engelleyemediklerini lisana getirerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Etrafımızdaki coğrafyada teröristler var. Suriye’nin kuzeyinden başlayıp, etrafımızdaki coğrafyada Irak’ın kuzeyine kadar yıllardan beri bu ülkenin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini, üretimini, istihdamını, huzurunu, itimadını engellemeye çalışan ve bizatihi Batı tarafından, Amerika tarafından, Avrupa tarafından desteklenen ve orada bir devlet kurdurulması için her türlü oyunun, tezgahın düzenlendiği, düzenlenmeye çalıştığı teröristler var. Ne yapacaktık? Biz onlardan müsaade almadan oraya girecektik. Ülkemizin kendi bağımsızlığıyla, özgürlüğüyle birlikte orada kendi irademizi gösterebilecektik. Buna müsaade verirler miydi? Buna müsaade ederler miydi? Etmediler. Etmemek için çaba gösterdiler. Ambargo koydular. Tanklarımızı sokamazsınız dediler. Uçaklarımızı sokamazsınız dediler. Bizim mühimmatlarımızı buraya sokamazsınız dediler fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eski bir eski Türkiye olmadığını artık onlardan hiçbir şey sormadan hareket edebileceğimizi Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye onlara gösteriverdi.”

O bölgenin tüm teröristlerden temizlediğini aktaran Soylu, “Bugün ayaklarımız üzerinde duruyoruz. Hem de net bir biçimde ayaklarımızın üzerinde duruyoruz. Seyahatimiz yeni başlamıştır.” dedi.

Soylu, hala eksiklerin ve aksaklıkların bulunduğuna işarete ederek “Hele bu kadar hücumlara karşın, ekonomik ataklara karşın, siyasi taarruzlara karşın, neredeyse yurt dışında tekrar bir moda başladı. Daima birtakım mecmualarda Türkiye aleyhine, Cumhurbaşkanı’mız aleyhine yazdırılmış, üretilmiş, birileri tarafından fırından çıkarılmaya başlanmış yazılar, birtakım propagandalar yapılmasına karşın Türkiye ayaklarının üzerinde durmaktadır.” diye konuştu.

Salonda bulunan başta 15 Temmuz darbe teşebbüsü olmak üzere birçok olaya şahit olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Bundan yüz yıl sonra dünyanın gözünün içine baktığı Türk Yüzyılı’nın sonunda, Türkiye’de yaşayan insanların bu jenerasyonun beşerlerine ‘Allah razı olsun onlardan’ diyeceği bir tabloyla karşılaşılacak Allah’ın müsaadesiyle.” dedi.

(Sürecek)

Kaynak: Memurlar