Hiçbir binası yıkılmadı: Daima istenilen bağış nedeniyle bölümü bıraktı

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2013 yılından müteahhitliğe başlayan Nurettin Kayış, kentte 10 bloktan oluşan daireler yaptı. İnşaatların imal sürecinde belediye tarafından kendisine daima ceza yazıldığını tabir eden Kayış, daha sonra cezanın silinmesi için de bağış istenildiğini ileri sürdü. Bağış yapılmadığı takdirde ruhsat almakta da zahmet çektiğini vurgulayan Kayış’ın kentte yaptığı dairelerin hiç birinin yıkılmadığı görüldü.

Vatandaşların huzurlu ve inançlı dairelerde oturmasını istediklerini söz eden Kayış, “Ben inşaatlarımı yaparken bir sarsıntı anında inşaatın ana taşıyıcılarını elimden geldiğince perde duvarla yaparım. Asansörü, merdiveni perde duvarla yaparım. Zira benim de çocuklarım var. İnsanların dairelerinde huzurlu ve sağlıklı oturmalarını istiyorum. Bizim belediye liderleri inşaatta hafif bir büyüdüğün vakit bağış istiyorlar. Mesela ‘Sen inşaatında hafif bir büyütme yapmışsın’ diyerek oturma müsaadesi vermiyor. ‘Bütün paralar büyükşehir belediyesinde, sen bize bağış yapacaksın’ diyor. Ruhsat verirken zorluk çıkartıyor. Belediye liderine ulaşamıyorsun. Beni tiksindirdiler. Ben 10 blok yaptım. Zelzelenin olduğu günden itibaren daire sattığım herkes beni arayarak teşekkür ediyor. Perde duvar yaptığım için ceza yazıyorlardı. Belediye kolonu 1 metre göstermiş, ben 1,5 metre perde duvar yapıyordum. Bana gelip, sen 1,5 metre yapmışsın, ya hepsini yıkacaksın diyor ya da ruhsatlı yerin hepsine ceza yazıyor. Bizim burada işi sağlam yapmamız mı değerli yoksa çürük yapmamız mı değerli?” dedi.

“‘Cezanı silmemiz için 900 bin TL bağış yap’ diyor”

İnşaat dalından sindirildiğini söz eden Kayış, “Bir zelzele olduğunda çatlama olabilir, iç duvarlar yıkılabilir. Beşerler ölmesin. Huzurlu bir halde binasından insin. Benim yaptığım sağlamlıktı. Bizi inşaat kesiminde sindirdiler. Belediye liderine ‘Benim bir cürmüm varsa inşaatın büyütmesi kadar ceza yazın’ dedim. 3 trilyon ceza yazmış. Sonra gelip ‘Cezanı silmemiz için 900 bin TL bağış yap’ diyor. Bağış yapmadığımız vakit işi zorlaştırıyorlar. Ben de en son kızdım ve işi bıraktım. 2019 yılında dilekçe verdim. Yarım kalan inşaatımı mühürlemelerini istedim. İnşaatı yapmayacağımı söyledim. Seyfi Beyefendi vaktinde o projeyi yaptık. Daha sonra Fatih Tosyalı geldi. Ardımdan ceza yazmışlar. Benim kendi mühürlettiğim inşaata sen ne hakla ceza yazıyorsun ki? Zelzele oldu, hiçbir zayiatım yok. Antakya’dan mesken almıştım. Müteahhit satarken bize ‘Burası 12 şiddetindeki zelzeleye dayanıklı’ dedi. Biz çocuklarımızla aşağıya sıkıntı indik. Aşağıya indiğimde her yer çökmüştü. 5 bloğun ikisi çökmüştü” biçiminde konuştu.

“Ben dairemde akşamları uyuyabiliyorum”

Nurettin Kayış tarafında yaptırılan bir dairede oturduğunu belirten Ramazan Kayıl, “Nurettin Bey’den daire almıştım. İki hatta üç tane zelzele görmesine karşın dairemde boya bile dökülmedi. Etrafıma bakıyorum kimisinin konutu yıkılıyor, kimisinin kullanılamaz halde. Ben dairemde akşamları uyuyabiliyorum. Korkacak bir çatlak, patlak hiçbir şey yok. Allah razı olsun. Yaptığı vakit da piyasanın altında bir fiyatta verdi” tabirlerini kullandı.

Kaynak: Memurlar