Eğitime orta verilmesi öğretmeni müsaadeli yapar mı?

Okullarda eğitime sarsıntı nedeniyle evvel 13 Şubat 2023, akabinde 20 Şubat 2023 tarihine kadar orta verilmişti. Sarsıntı bölgesinde de 1 Mart 2023’e kadar. Bakan Özer tatil sözü kullansa da bu okullardaki orta tatil, yarıyıl tatili ya da yaz tatilinden farklı bir durum.Yarıyıl tatili ya da yaz tatilinde öğretmen izinlidir. Öğretmenlerin yıllık müsaadesi bu devirlerdir. Ayrıca yıllık müsaadesi yoktur. Ve onların ismi tatildir.

Kar ya da bugünlerde olduğu üzere afet nedeniyle eğitime orta verilen durumlarda öğretmenlerin durumu valiliklerce ya da bakanlıkça açıkça belirlenmelidir. Alışılmış ki kar nedeniyle orta vermede öğretmenin okula gitmesi, tahminen hayatını tehlikeye atması ( ikameti uzaktadır yol kapalı olabilir/ kapanabilir vs) da hakikat olmayacaktır.

Bu bahiste bilhassa de uzun müddetli orta vermelerde bakanlıkça genelge yayınlanması gerekir. Ancak son devirde (pandemi dahil) genelgelerden evvel toplumsal medya aracılığı ile duyurulmaktadır bu cins orta vermeler. Meğer ki kuralların tam çizilmesi ve belirlenmesi gerekir.

Deprem sürecinde de emsal durumlar yaşanmaktadır. Bölgedeki bir çok öğretmen zelzelenin ruhsal ve öbür tesirleri nedeniyle haklı olarak bölgeden ayrılmıştır. Tahminen de çoluğunu çocuğunu emniyetli bir yere bırakmak için ayrılmıştır. Eğitime orta verilmesi nedeniyle de hala bölge dışında da olabilir. Eğitime orta verilmesi bir bakıma öğretmenin asli vazifesinin bulunmadığı manasına gelmektedir. Öğretmenden mesleği dışında misyon verilmesi hukuken olduğu üzere büsbütün isteklerine bağlı olmalıdır. OHAL durumu yönetimin elini güçlü kılsa da bu yöneticilik prensipleri ile bağdaşacak bir durum değildir.

Bir karar ile tüm öğretmenler şu spor salonunda, şu binada toplansın formunda bir talimat işin ruhsal boyutunun anlaşılamadığı, empatik yaklaşımın gelişmemiş olduğuna işaret eder.

Devlet bir dört elle yara sarmaya çalışırken başka taraftan daha derin yaralar açmamalıdır.

Bu noktada MEB’in de zorlayıcı olmayacağı/olmadığı açıktır.

Öğretmen konutundan olmuş, eş, dost, öğrencisini kaybetmiş bir halde iken baskıcı bir uygulamaya gitmek kamu idaresi değildir. Bu sıkıntı kaidelerde keyfi hareket edilmesini düşünmek arka niyetli bir yaklaşım olacaktır.

MEB’in de taşın altına elini sokup bir genelge yayınlamalı ve eğitim öğretime hazırlık süreci için gereksinim kelam konusu ise bir takvim dahilinde durumu açıklamalıdır. Örneğin 1 Mart 2023’te açılması kesin ise öğretmenlerin 25 Şubat’ta misyon yerlerinde olmaları üzere bir durum kelam konusu olabilir. MEB an prestijiyle bölge dışına çıkmış öğretmenleri de hukuken rahatlatacak adım atmalıdır. Devletin lisanı yazıdır ve toplumsal medya paylaşımı ya da basına demeç halinde bir yaklaşım ile yönetme alışkanlığı son bulmalıdır.

Bu sıkıntı günleri daima birlikte aşacaksak süreci dayanışmamız kadar anlayışımızı da arttırarak yönetmemiz gerekir.

Maksut BALMUK

Kaynak: Memurlar