Zelzele bölgelerindeki refakatsiz 15 çocuk aileleriyle bir ortaya getirildi

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki zelzelelerin akabinde refakatsiz çocukların durumu ve sürecin işleyişiyle ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, tüm afetlerde olduğu üzere bu afette de en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu lisana getirdi.

Çocuklar için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini kaydeden Şahin, çocukların ailelerine sağlıklı bir halde tekrar kavuşabilmesi için çabayı sürdürdüklerini söyledi.

“Herhangi bir müracaat olursa ailelerinin yanına tekrar döndürmeyi düşünüyoruz”

Şahin, refakatsiz çocukların muhafaza altına alınmasına dair süreci şöyle anlattı:

“Enkaz altından çıkan çocuklarımız öncelikle sıhhatlerine kavuşabilmesi için en yakın sağlık tesislerine yönlendiriliyorlar. Bu mühlet içerisinde aileleri tahminen diğer hastanelerde, tahminen enkaz altında olabiliyorlar. Bu uzun vadeli bir süreç olacak. Bu sürecin sonunda biz rastgele bir yakını olmayan, tedavisi tamamlanmış ya da sokakta bir vazifelinin rastlamış olduğu, enkaz etrafında rastgele bir yakını olmayan refakatsiz çocukları kendi devletimize ilişkin çocuk kuruluşlarımızda bakım ve müdafaa altına alacağız. Onların her türlü gereksinimini gidermeye çalışacağız. Hem barınma manasında hem de zelzelenin onlar üzerinde oluşturmuş olduğu travmatik tesirin ortadan kaldırılabilmesi ismine bu sürecin sonunda ailelerinden, yakınlarından rastgele bir müracaat olursa da çocuklarımızı doğal ki ilişkin oldukları ailelerinin yanına tekrar geri döndürmeyi düşünüyoruz.”

“Yaklaşık 15 çocuğumuzu da aileleriyle tekrar bir ortaya getirdik”

Depremden etkilenen çocukların büyük bir çoğunluğunun hastanede tedaviye devam ettiği bilgisini paylaşan Şahin, “Gerek tedavisi tamamlanan gerekse enkaz etrafında yakını olmayan refakatsiz çocuklarımızdan yaklaşık 116’sı kurumlarımızda bakım altında. Bu çocuklarımızdan bir kısmını, yaklaşık 15 çocuğumuzu da aileleriyle tekrar bir ortaya getirdik. Onları anne baba ya da yakınlarıyla tekrar kavuşturduk. Bu süreç devam ediyor. Bize alandan gelen, vatandaşlardan gelen, istişare sınırları oluşturduk bununla alakalı. Çocuklarını arayan ailelerle ilgili bize gelen talepleri, toplumsal medyadaki kayıp çocuk davetlerini bize sağlanan bir program üzerinden sistemimize yüklüyoruz, bunları kayıt altına alıyoruz” tabirlerini kullandı.

Şahin, kayıp çocuk davetlerini yükledikleri sisteme dair, “Ekiplerimiz ve Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız çalışmayla hastanelerimizde yatan refakatsiz çocuklarımızın kayıt altına alabildiğimiz bilgilerini toplayıp fotoğraflarıyla bir arada bu sisteme yükleyeceğiz. Datalar nereden girerse girilsin, farklı bir bilgi girildiğinde bilgileri birbiriyle işleyen bir sistem. Aile bununla ilgili bir müracaat yaptığında, sisteme giriş yaptığımızda daha evvelden hangi bölgede bununla ilgili talep geldiğini saptayacak bir usul. Bu süreçte çocuklarımızı da süratlice ailesine tekrar kavuşturmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

“Hiçbir çocuğu atlamadan ya da başvuruyu göz gerisi etmeden süreci sürdürmeye çalışıyoruz”

Enkaz altından çıkarılıp sağlık kuruluşlarına götürülen çocuklardan kimilerinin kimlik bilgisi olmadığını, fakat bu çocuklara da sağlık hizmeti verildiğini kaydeden Şahin, şöyle devam etti:

“Bu çocuklarımızın gerek yaşı prestijiyle gerek travmanın vermiş olduğu tesirle bazen isimlerini bile söyleyecek durumda olmuyorlar maalesef. TC kimlik numaralarını bilmiyor olabilirler. Fakat bu çocuklarımıza sağlık hizmeti olağan ki veriliyor. Bu süreç içerisinde kayıtları sisteme tam verimli olarak işlenmemiş olabiliyor. Esasen bu yüzden süreç biraz uzun olacak diyoruz. Zira bir çocuk göçük altından çıkarıldığında o göçük etrafında her türlü önlem alınıyor. Bir yaralı çıkarıldığında direkt yapılan süreç sağlık tesisine yönlendirme formundadır. Biz o noktada gelen müracaatları, davetleri hepsini titizlikle irdeliyoruz. Hepsini ciddiyetle sistemimize ekliyoruz, takip ediyoruz. Hiçbir çocuğu atlamadan ya da başvuruyu göz arkası etmeden süreci sürdürmeye çalışıyoruz.”

Refakatsiz çocuklar için ‘kol bantları’

“Refakatsiz çocuklardan ya da yaralılarımızdan en çok sevk edilen vilayetlerden birisi Ankara. Bu noktada enkazdan çıkarılan öbür sarsıntı bölgelerinden gelen yaralı çocuklarımızın tedavi süreci tamamlandığında şayet refakatçisi yoksa onları kurumlarımızda konuk edeceğiz. Çocuklarımızı alırken hangi sarsıntı bölgesinden geldiği bizim için değerli. Daha sonrasında ailelerine tekrar dönüşünü sağlayabilmek, süreci hızlandırabilmek ismine biz çocuklarımızı teslim alırken bu kol bantlarından çocuklarımıza takarak alacağız. Zira kent hastanesinde ya da Ankara’da birçok hastanedeki yatan çocuklarımız birçok farklı sarsıntı bölgesinden gelebiliyorlar. Biz de bu çocuklarımızı teslim alırken hangi zelzele bölgesinden geldiyse o ile verdiğimiz renkle bu kol bantlarını takarak onları bu formuyla teslim alacağız ve bunların üzerine barkod sistemi de uygulayacağız. Dijital sisteme kaydettiğimiz bilgileri de bu barkod sistemiyle okuttuğumuzda tüm bilgileri direkt bize ulaşacak. Aile ileriki devirde ya da yakınları çocuğuna ulaşmak istediği vakit bize başvurduğunda hangi sarsıntı bölgesinde yaşadıklarını yahut çocukların hangi sarsıntı bölgesinde olduğunu bize söylediğinde, biz o hangi renkse; örneğin Adana’dan Ankara’ya geldiyse ve çocuk bizdeyse aile bize Adana’dan başvurduğunda biz yalnızca mavi rengi tarayarak süratli bir formda çocuğu ailesine tekrar kavuşturmak istiyoruz. Gayemiz bu süreci daha da hızlandırabilmek. Bu noktada hızlandırabilecek ne adım varsa o adımı atmaya çalışıyoruz.”

Öte yandan, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı afet bölgelerinde mümkün kayıpların önüne geçebilmek ve birbirinden uzak kalan çocuklar ve aileleri için davet merkezi oluşturdu.

Muhtemel bir durumla karşılaşan vatandaşların şu numaralara ulaşması istenildi:

“0501 730 10 51, 0501 730 10 52, 0501 730 10 53, 0501 730 10 54, 0501 730 10 55, 0501 730 10 57, 0501 730 10 58, 0501 730 10 59, 0501 730 10 60”

Kaynak: Memurlar