Türk Telekom: 2022 net karımız 4 milyar 135 milyon TL oldu

Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, “Türk Telekom’un konsolide gelirleri bir evvelki yıla nazaran yüzde 40,2 artarak 48 milyar TL’ye ulaştı. Konsolide FAVÖK, yıllık bazda yüzde 16,6 artışla 19,1 milyar TL’ye yükseldi. 2022 net karımız, 4 milyar 135 milyon TL oldu.” dedi.

Türk Telekom Genel Merkez’de basın mensupları ile bir ortaya gelen Önal, şirketin 2022 yıl sonu finansal sonuçları ve zelzele bölgesinde yapılan çalışmalar ile yaşanan gelişmelere ait bilgi verdi.

Konuşmasına Kahramanmaraş ve Hatay merkezli sarsıntılardan ötürü yaşadığı üzüntüyü lisana getirerek başlayan Önal, bölgede Türk Telekom ailesinden 36 çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini bildirdi.

Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileklerini paylaşan Önal, yaşanan afetten millet olarak herkesin derinden etkilendiğine işaret etti.

– “2022 yılında fiber ağ uzunluğumuzu 403 bin kilometreye ulaştırdık, toplam abone sayımız 52,8 milyon oldu”

Şirketin 2022 finansal sonuçlarına ait bilgi veren Önal, pek çok belirsizliğin yaşandığı 2022 yılında, gelecek beklentilerini direktörün her şeyden daha fazla değer kazandığını anımsatarak, bu noktada, jeopolitik riskler ve yavaşlayan global büyüme üzere bahislerin kritik gündemi oluşturduğunu, bu kırılgan ortamda, Türk Telekom olarak büyümeye ve yatırımlara devam ettiklerini söyledi.

Önal, 2022 yılında fiber ağ uzunluklarını 403 bin kilometreye ulaştırdıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Ülkemizin fiber hane halkı kapsamasını 31,4 milyona getirdik. Eve/binaya kadar fiber hane kapsamamız ise süratle büyümeye devam ederek 10 milyonu aştı. Bu sayılar birebir vakitte daha yüksek süratte irtibat manasına geliyor. Yeni abone kazanımlarımızda satışların yüzde 70,4’ünü 24 Mbps ve üzeri paketler oluşturdu. 2022 prestijiyle LTE baz istasyonlarımızın yüzde 50’si fiber ile bağlı pozisyonda. 2023 yılında bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz. 2022 yılında 1 milyon net abone kazanımıyla toplam abone sayımız 52,8 milyon oldu. Sabit genişbant internet aboneleri, toplam 14,8 milyona ulaştı.

Sabit internet tabanının yüzde 78’ini oluşturan toplam fiber abone sayısı, 2022’de yüzde 20 artarak 11,5 milyona erişti. ARPU büyümesinde, beklentimiz doğrultusunda hem sabit genişbantta hem de mobilde üst istikametli trend devam etti. Sabit genişbant ARPU büyümesi 2022’nin son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 37,6’ya erişti. Taşınabilir abone sayısı, 25,5 milyona çıkarak taşınabilir bazdaki genişlemeye değerli katkı sağladı. Taşınabilir karma ARPU büyümesi üst istikametli seyrini sürdürerek son çeyrekte yıllık bazda yüzde 52,7 artış gösterdi.”

– “2022’deki yatırım harcamalarımız ise geçen yıla oranla yüzde 58 artışla 13,9 milyar TL oldu”

Gelir büyümesindeki artış eğiliminin yıl boyunca devam ettiğine dikkati çeken Önal, “Türk Telekom’un konsolide gelirleri bir evvelki yıla nazaran yüzde 40,2 artarak 48 milyar TL’ye ulaştı. Konsolide FAVÖK, yıllık bazda yüzde 16,6 artışla 19,1 milyar TL’ye yükseldi. FAVÖK marjı yüzde 39,9 oldu. 2022 net karımız, 4 milyar 135 milyon TL olurken döviz kuru ve faiz oranlarındaki değişimlerin net kar üzerindeki tesiri, yıl boyunca kaydedilen ertelenmiş vergi geliri ile kısmen dengelendi.” tabirlerini kullandı.

Önal konuşmasında yatırımlar ve 2023 öngörülerine de değindi.

Türkiye’nin en çok yatırım yapan teknoloji şirketlerinden biri olduklarını lisana getiren Önal, “2005’ten bu yana dijital dönüşüm için yaptığımız yatırımlar 19,5 milyar doları aştı. 2022’deki yatırım harcamalarımız ise geçen yıla oranla yüzde 58 artışla 13,9 milyar TL oldu.Risklerimizi titizlikle yönetirken istikrarlı büyüme odağımızı koruyoruz. 2023’te operasyonel gelirlerimizin yıllık yaklaşık yüzde 52-55 aralığında büyüyeceğini, konsolide FAVÖK’ümüzün yaklaşık 23-25 milyar TL aralığında ve yatırım harcamalarımızın da yaklaşık 17-19 milyar TL olacağını öngörüyoruz.” bilgisini paylaştı.

– “Depremden etkilenmeyen bölgelerden 1.400 çalışanımızı bölgeye yönlendirdik”

Bölgede vazifeli ve ikamet eden Türk Telekom Kümesi bünyesinde iştirak ve dış kaynak çalışanları dahil yaklaşık 3 bin 500 çalışanın afetten direkt etkilendiğine dikkati çeken Önal, zelzelenin birinci anından itibaren, mevcut kriz planları kapsamında kriz idare merkezleri oluşturduklarını lisana getirdi.

Önal, “Türk Telekom olarak Türkiye’nin her vilayetinde, her ilçesinde olan bir kurumuz. Operasyonel kabiliyetlerimizi bu afette tam kapasite olarak kullandık. Sürecin en başından itibaren AFAD ile koordineli hareket ettik.Türkiye’nin birçok vilayetinden ve her kademeden 1.400’ü aşan çalışma arkadaşımızla birlikte irtibatı ayağa kaldırmak ve sürekliliğini sağlamak üzere sarsıntı bölgelerine gittik.” bilgisini verdi.

“Afetten etkilenen vilayetlerimizde, tüm aksiliklere karşın bağlantının sürekliliğini sağlamak için, canını dişine takarak tam bir seferberlik ruhuyla çalışan her bir arkadaşımın o insanüstü gayretini şahsen gördüm. Enkazdan çıktığı halde, sahip olduğumuz ulusal sorumluluk şuuruyla kendi canını, acısını düşünmeden, santrallerimize koşan arkadaşlarımız oldu. Ben bu fedakarlığı asla unutamıyorum. Bir yandan tamirat muhtaçlığı duyulan baz istasyonlarına erişmeye çalıştık.

Diğer bir yandan güç çizgilerinde oluşan önemli hasar ve güvenlik önlemleri sebebiyle, bölgeye elektrik verilemediğinden, bağlantı için gerekli enerjiyi jeneratörler ile sağladık. Yıkılan binalar üzerindeki taşınabilir alanların yerine taşınabilir istasyonlar, karavan tipi taşınabilir araçlar ve yeni alanların aktive edilmesi için vakitle yarışıyoruz. Şu ana kadar 220’nin üzerinde yeni saha aktivasyonunu sağlayarak sarsıntı öncesi düzeyin üzerine çıkabildik. Yeni kurduğumuz taşınabilir baz istasyonlarımızı ve öbür baz istasyonlarını güçlü fiber altyapımızla entegre ettik. Böylelikle taşınabilir altyapıdaki kapasitemizi de azamî düzeye çıkardık.”

– “11 vilayette kurulan 70 çadır kentten 56’sında, 47 konteyner kentten ise 8’inde fiber altyapı kurulumlarını tamamladık”

Önal, “Biz sabit internet altyapımızla ve fiber yatırımımızla 81 vilayette hizmet veriyoruz. Sarsıntı sürecinde de ilgili vilayetlerde fiber altyapısı üzerinden WiFi sunduk. Fiber çizgilerimizden ötürü bir hizmet kesintisi olmadı. Kullanıcılar fiber ve sabit internet altyapısı üzerinden WiFi hizmetini kullanabiliyorlar. Hatta Türk Telekom olarak; zelzeleden etkilenen bölgelerdeki çadır ve kontyener kentlerde fiber altyapı kurulumlarımız tamamlandı”. dedi.

Önal, “AFAD uyumu ile zelzeleden etkilenen vilayetlerde kurulan çadır kentlerde ve konteyner kentlerde ise fiber altyapımız üzerinden WiFi hizmeti sunuyoruz. Bölgedeki WiFi hizmetimiz sayesinde afetzede vatandaşlarımızın eğitimden sıhhate kadar pek çok gereksinimini karşılamasına imkan sağlıyoruz. 11 vilayette kurulan 70 çadır kentten 56’sında, 47 konteyner kentten ise 8’inde fiber altyapı kurulumlarını tamamladık. Daha evvel web sitemizde açıkladığımız 149 WiFi internet noktasından bağlantı hizmetleri sunmaya devam ediyoruz.” dedi.

Depremden etkilenen vatandaşların birinci andan itibaren yanında olduklarını fiyatsız konuşma, SMS ve internet yüklemeye devam ettiklerini bildiren Önal, etkilenen vilayetlerde tüm abonelerin bir aylık fatura fiyatını iptal ettiklerini ve sonraki faturalarını da ötelediklerini, bu kapsamda borç nedeniyle kapama yapılmayacağını, gecikme faizi işletilmeyeceğini aktardı.

Asli görevlerinin yanı sıra istekli Türk Telekom çalışanlarından oluşan Türk Telekom Arama Kurtarma Grubu’nun de (TTAKE), birinci saatlerden itibaren AFAD uyumunda aralıksız çalıştığını bildiren Önal, bu çerçevede 138 istekli çalışanın enkaz altından 65 kişiyi sağ formda çıkardığını anlattı.

Önal, bölgedeki Türk Telekom çalışanları ve aileleri için tüm imkanlarını seferber ettiklerinin altını çizerek, “Böylesine yıkıcı bir olayın vakit içinde ortaya çıkacak çok boyutlu tesirleri kesinlikle olacaktır. Bunları da azaltmak istikametinde vakte yayılacak bir planlama ile hareket etmek çok kritik. Bu hususta da değerli ilerlemeler kaydediyoruz. Muhakkak daha yapacak çok işimiz var. Türk Telekom Kümesi olarak, AFAD’a depremzedelerin muhtaçlıkları için 2 milyar TL bağışta bulunduk. Bundan sonra da ülkemize ve milletimize takviyemizi sürdüreceğiz.” tabirlerini kullandı.

– “Türk Telekom daha güzeldi ya da x,y,z daha başarılıydı üzere bir söyleme gitmeyi, çok meşakkatin içinde ayrışmaya çalışmayı etik bulmadık”

Ümit Önal konuşmasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bölgede yaşanan bağlantı sıkıntılarına ait değerlendirmesi ve kelam konusu problemlerin nereden kaynaklandığı sorulan Önal, şunları söyledi:

“Türk Telekom olarak, tertibin kendisinde Kurumsal Risk İdaresi ve İş Sürekliliği Başkanlığı Ünitesi var. Direkt genel müdürlüğe bağlı, içinde onlarca arkadaşımızın çalıştığı, kriz vakitlerinde operasyonun uyumunu etkin yürüten bir ünite. Bunu bugün oluşturmadık, yıllardır içimizde bu türlü bir ünite var. Ortadan geçen 15 günü aşan vaktin üzerinden bir çok şey yazıldı çizildi. Yapılanlar, yapılamayanlar, daha uygun yapılması gerekenler vardı. Bunları, irtibatın, hengamenin, anlaşılabilir feryadın ve bir sürü sesin bir ortaya karıştığı periyotta söylemek çok manalı değildi, o yüzden bilhassa söylememeyi tercih ettik.

Orada ‘Türk Telekom daha yeterliydi ya da x,y,z daha başarılıydı’ üzere bir söyleme gitmeyi, bu denli sorunun içinde ayrışmaya çalışmayı çok da etik bulmadık ama ortadan geçen epey vakitten sonra şunu tabir etmem gerekir ki, eksikleri ve daha âlâ yapılması gereken noktalar olmakla birlikte, bunları da kendimize ödev olarak almakla bir arada, biz müspet ayrışmaya uğraş eden bir şirketiz.

Çünkü tertibimiz prestijiyle Türkiye’nin her ilçesinde olma hali ve güçlü tertip kası bizi daha süratli organize etti. Operatörlerle ilgili bir tenkit geldiğinde kimse operatör ayırmıyor bunu da son derece olağan görüyoruz, tag’lenmek ya da adreslenmek istediğinizde bütün operatörler yan yana anılıyor biz de bundan nasibimizi alıyoruz, almalıyız da, her tenkit bizim için bir bilgi lakin bununla birlikte birinci andan itibaren organize olduğumuzu, yalnızca kendi altyapımızı ayağa kaldırmak değil, öbür operatörlere de gerektiğinde her türlü lojistik dayanağı vermek dahil taşın altına elini sokan bir Türk Telekom var.”

Türk Telekom’un bir stratejik planı olup olmadığı sorulan Önal, bir stratejik planlarının olduğunu, bu planı da geri bildirimlerle güncellemeye devam ettiklerini bildirdi.

– “Yıkılmayan baz istasyonlarının temel sorunu güç sorunuydu”

Baz istasyonu konusuna da değinen Önal, baz istasyonlarının lokasyonu, konumlandırması, onların çalışır halde tutulmasının çok uzun prosesler olduğunu lisana getirdi.

“Bugün emisyon noktası olarak, zelzele öncesi emisyon noktası adedinin üstündeyiz.” diyen Önal, emisyon noktasının adetliğinin tek başına kâfi olmadığını, kapasitenin de kıymetli olduğunu söyledi.

Önal, şunları kaydetti:

“Bir taşınabilir baz istasyonun kapasitesi, sabit baz istasyonu kapasitesine ulaşamayabiliyor. Kırsal alandaki baz istasyonu konumlanması ile kentsel yerlerdeki baz istasyonu konumlanması, kapasitesi birebir şey değil. Biz bunu kulelerle yapamaz mıydık? Kulelerle yapacağımız yerler, daha seyrek yerler. Yıkılan baz istasyonlarının tamamı binaların üzerindeydi. Yıkılmayan baz istasyonlarının temel sorunu da güç problemiydi. Baz istasyonları kente gerçek indikçe, binalarla ilgili ‘çürüklük-sağlamlık’ ayrışması epey, ki bunu ayrıştırmak da bir yere kadar mümkün, buradaki risk artıyor.

Güvenlik nedeniyle, baz istasyonlarına güçlerin verilemeyişi belirli bir vakit sonra evvel akü, sonra jeneratör, jeneratörler birlikte gündeme gelen yakıt sıkıntısı ve bunların sürekliliği değerli. Bölge olarak sayarsak binlerce baz istasyonuna birebir anda akaryakıt ikamesi, yolların kapalı oluşu, kurtarma çalışmaları, yıkılan binaların ulaşıma müsaade vermesi, sizin dışınızdaki etmenlerden kaynaklı koordinasyonsuzluklar, buralarda hepimizin ders alacağı, ileriye dönük olarak bunu kamu otoriteleri ile birlikte planlayacağımız yeni hususlara, yeni başlıklara, daha yapısal hususlara hakikat düşündürüyor.”

– (Olası İstanbul depremi) Birinci günden itibaren daha yapısal önlemler almak üzere çalışıyoruz”

Olası İstanbul depremindeki hazırlık ve sürece ait durumla ilgili soruya Önal, “İlk günden itibaren daha yapısal önlemler almak üzere devlette ilgili düzenleyici kuruluşlar, afet uyum merkezleri dahil, artı operatörler kendi içimizde irtibatı ayakta tutmak için ne yapmak gerektiğini konuşuyoruz.” karşılığını verdi.

Önal, “Depremin yaşandığı 6 Şubat tarihi prestijiyle sarsıntıdan etkilenen 10 vilayette faal taşınabilir saha oranımız ortalama yüzde 70 düzeyine düştü. Bu oran 3. gün prestijiyle yüzde 88’e çıktı. 5. gün prestijiyle, taşınabilir saha adedi bazında servis verilebilirlik oranının yüzde 75’in altında olduğu ilimiz kalmadı, 6. gün prestijiyle ise yüzde 97’ye yükseldi.” bilgisini verdi.

– “Ulusal deveran (national roaming) sorununda pilot çalışma yapılmalı”

“Ulusal sirkülasyon (national roaming) probleminde pilot çalışma yapılması gerektiğini lisana getiren Önal, şu sözleri kullandı:

“Ulusal dolanım (national roaming) sorununu yorumlarken olağan vakitleri ve afet vakitlerini farklı kıymetlendirmemiz gerekiyor. Türk Telekom olarak afet vaktinde national roaming yapmak konusunda hiçbir tereddüdümüz yok. Öte yandan mevzunun teknik boyutları ve riskleri var. Bunları afetten evvel konuştuk ve gözlemledik. Bu bahse tüm operatörler olarak önümüzdeki devirde daha yakından eğileceğiz, çok daha büyük bölgelerde denetimli tatbikatlar yapma üzere yakın vadeye koyduğumuz planlar var. Olağan vakitlerde ise mevzunun boyutu değişiyor.”

Kaynak: Memurlar