Bakan Muş ile Bakan Karaismailoğlu Adıyaman’daki çalışmalara ait bilgi verdi:

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Adıyaman’daki çalışmaları, arama kurtarma faaliyetlerini kısa bir müddet içerisinde büyük oranda tamamlanma noktasına getirmiş olacağız.” dedi.

Bakan Muş, Adıyaman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesindeki Afet İdare Merkezi’nde gerçekleştirilen kıymetlendirme toplantısından sonra kentte “asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde yürütülen çalışmalara ait açıklamalarda bulundu.

Arama kurtarma çalışmalarının çok hızlandığını vurgulayan Muş, “Bugün prestijiyle geldiğimiz nokta düne nazaran çok daha düzgün. Süratli bir formda hareket ediyoruz. Bugün ve dün vatandaşlarımızı sağ kurtardık. Mucizeler gerçekleşiyor, arama kurtarma çalışmalarında hassasiyet devam ediyor. Bu da beklenen süratte ilerlememizi engelliyor.” diye konuştu.

Güzel haberler almayı sürdüreceklerini ümit ettiğini belirten Muş, şöyle devam etti:

“Şu an kış aylarındayız. Meskenleri yıkılan, ağır hasar alan, orta hasarlı olan ve içine girilemeyecek lakin ömrünü sürdürecek vatandaşlarımız var. Bir taraftan da bunun planlamasını yapıyoruz. Az evvel uyum toplantımızı bitirdik. Artık Adıyaman’da konteyner kentlerin nasıl kurulacağı, yeni Adıyaman’ın nereye kurulacağı, bir taraftan da bu tartışmaları yapmaya başladık. Kenti süratli bir halde inşa edip, o mühlet zarfında da insanların hayatlarını idame edeceği süreksiz yapıların bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor.”

Büyük bir çabayla çalışmaların sürdüğünü anlatan Muş, şunları söyledi:

“Çalışmalar hem burada hem de ülkemiz genelinde titiz bir halde devam ediyor. Adıyaman’daki çalışmaları, arama kurtarma faaliyetlerini kısa bir mühlet içinde büyük oranda tamamlanma noktasına getirmiş olacağız. Bu noktadan sonra da temizleme, hafriyatın kaldırılması ve planlama kısmına geçiyor olacağız. İlgili kurumlar da buradaki vatandaşlarımıza yapılacak olan yardımlar, konteyner kentlerin planlanması, kentin planlanması, hasar tespitlerinin yapılması üzere mevzularda çalışma yapıyor.”

Su ve doğalgaz kesintileriyle ilgili değerlendirmede bulunan Muş, şöyle konuştu:

“Burada bir şeyi daha tabir etmek isterim. Alanın büyüklüğü bizi odak noktasında yoruyordu, şu an daha yeterli organize olmuş durumdayız. ‘Su yok, doğal gaz yok elektrik yok’ üzere açıklamalar yapılıyor. Buradan her şeyi açık ve net bir halde insanımıza duyurmak anlatmak zorundayız. Doğal gaz biliyorsunuz yanıcı bir şey. Binalar çökmüş, içindeki tesisatlar kopmuş. Doğal gazı açtığımızda bunun patlamaya mı, yangına mı sebebiyet vereceğini bilemiyorsunuz. Biraz evvel güç bakanımız buradaydı onla bunu konuştuk. Japonya’da geçmişte bir sarsıntı olduğunu, doğal gazı açtıktan sonra sarsıntıdan hayatını kaybedenlerin yarısı kadar doğalgazdan kaynaklı yangında hayatını kaybedenlerin olduğunu söz etti. Bu boyutunu kimse düşünmüyor. Vanayı çevirip doğal gazı açmak kolay lakin onun sebebiyet vereceği sonuçları düşünmek zorundasınız. Bir yandan hayat kurtarmaya çalışırken başka tarafta insanların hayatını kaybetmesine sebep olamayız. Bir öteki husus da su problemi. Hala enkaz altında beşerler var. Suyu açtığınızda enkaz altında kalan yerlere kadar gidecek. Tesisatlar kırıldığı için su enkaza dolabilir. Yaşayan beşerler sudan kaynaklı hayatını kaybedebilir. Şebeke tahribatı olan yerde su dışarı çıkacaktır, kentin içinde başka bir tablo ortaya çıkacaktır. Bir yandan da bunu düşünerek suyu ona nazaran açacağız. Biz buna karşın kademeli olarak suyu muhakkak yerlere vermeye başladık.”

Elektrik kesintileriyle ilgili konuşan Muş, şöyle devam etti:

“Bir öteki husus da elektrik konusu. Hasar olan yerlerde elektriği açtığınız vakit bir tarafta arama kurtarma, bir taraftan da enkaz altındakiler var. Kablolar kesilmiş elektriği verdiğinizde hem arama kurtarma yapanları, hem de enkaz altındakilerin hayatını riske edebilirsiniz. Evvel enkazı alıp, kopan temas iletim çizgilerini birleştirip ondan sonra açmak durumunda kalıyorsunuz, bilhassa yıkımın olduğu yerlerde. Dışardan bakıldığında bu bir tenkit konusu olarak gösteriliyor lakin işin gerçekliği art planı bu. Teknik olarak bu zaruretlerden kaynaklı adım atılıyorken imtina ediliyor. Arama kurtarma faaliyetleri tamamlandıktan sonra gereken adımlar daha süratli atılacaktır.”

Vatandaşların, Adıyaman’ın ana caddesi olan Valiliğin bulunduğu caddeye özel araçlarıyla gelmemeleri konusunda ikazda bulunan Muş, “Orada iş makinelerinin arama kurtarma takımlarının çalışmalarını rahat halde sürdürmesine imkan versinler. Vakitle yarışıyoruz, onların oraya gelmesi bizim işimizi zorlaştırıyor. İstekli olarak gelenler de lütfen oraya araçlarıyla gelmesinler. Profesyonel gruplarımızı oraya alıyoruz. Bu hassasiyetlerimize tüm vatandaşlarımızın riayet etmesini bekliyoruz zira 112 saat sonra bir hayat kurtuldu. Hasebiyle ilerleyen saatlerde de tahminen farklı ömürleri da kurtarabiliriz. Her gecikme bizim aleyhimize çalışıyor.” dedi.

Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bu iş en yanlışsız, bilimsel kurallar çerçevesinde yapılmaktadır. Yani birilerinin o denli gelip, Adıyaman’da bir enkazın başında fotoğraf çektirip, dezenformasyon yapılacak bir bahis değildir. Çok hassas ve çok insani bir durum var burada” dedi.

Bakan Karaismailoğlu, Adıyaman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesindeki Afet İdare Merkezi’nde gerçekleştirilen kıymetlendirme toplantısından sonra kentte “asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde yürütülen çalışmalara ait bilgi verdi.

Adıyaman genelinde sarsıntı nedeniyle 3 bin 413 kişinin hayatını kaybettiğini, 12 bin 825 vatandaşın kurtarıldığını söz eden Karaismailoğlu, vilayet genelinde 2673 binanın sarsıntıdan etkilendiğini söyledi.

Depremden etkilen binaların yarsında tarama süreçlerinin bittiğini ve enkaz kaldırma işine başladıklarını anlatan Karaismailoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Yıkılan binalarda, hem ömür kurtarmak için, hem de vefat eden vatandaşlarımızın daha hassas bir formda çıkarılması için bir çalışma yürütülmektedir. Biz bu kadar büyük bir enkazı, 2, 3 gün içinde kent dışındaki hafriyat alanına çıkarabilecek durumdayız. Ancak burada hayat kurtarmaktan bahsediyoruz bugün bile zelzeleden 112 saat sonra kurtardığımız bir vatandaşımız var. Vakit ve vakit bizim için gerekli, buradaki tasalar ortadan kalktıktan sonra çok süratli bir halde işleri bitirip, bu kentte yeni konutların imalini konuşacağımız günler yakındadır.”

İl genelinde işçi, araç ve ekipman açısından bugün prestijiyle hiçbir muhtaçlıklarını olmadığını vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:

“Enkaz kaldırma sürecine başlamadığımız hiçbir yıkım yoktur. Tam 25 binin üzerinde çalışma arkadaşımız yani istekli, uzman arkadaşlarımız var. Bunun içinde de bin 100 yabancı ülkelerden gelmiş profesyonel dostumuz da burada enkaz kaldırma işlerinde bize yardımcı olmaktadır. Adıyaman genelinde vatandaşlarımız büyük bir hassaslıkla buraya akın etmiştir. Bugün için ziyadesiyle yetecek yardım materyali ve iaşe vardır. Günlük yaklaşık 500 bin öğün yemek çıkarılmaktadır, yani bütün vatandaşlarımıza yetecek kadar yemek çıkarılıp servis edilmektedir.”

Elektrik meselesini ilçelerin birçoklarında büsbütün, kimilerinde ise kısmen çözdüklerini anlatan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

“Merkezde yüzde 75 oranında elektriği vermiş bulunmaktayız, geriye kalanda zati enkazın olduğu bölgelerdir. Özverili bir çalışma var, teknik ve uzman şahıslar tarafından yapılıyor. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bu iş en gerçek, bilimsel kurallar çerçevesinde yapılmaktadır. Yani birilerinin o denli gelip, Adıyaman’da bir enkazın başında fotoğraf çektirip, dezenformasyon yapılacak bir bahis değildir. Çok hassas ve çok insani bir durum var burada. Biz sorumluluk makamında beşerler olarak ve bilimsel olarak bu enkazı en gerçek bir formda kaldıracağız.”

Kaynak: Memurlar