‘1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225’ini ailesine teslim ettik’

Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılara ait TRT Haber’de açıklamalarda bulunuyor.

‘Aynı gün için iki şiddetli zelzele dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş’

Kara yoluyla birinci Adana’ya akabinde Osmaniye’ye gittik. Biz çabucak afet acil durum halinde arkadaşlarımız alana iniyorlar. Vakit zaman Ankara’ya gelip başka sarsıntı bölgelerine ziyaret etmeye devam ettik.

Tıpkı gün içinde 7,7 ve 7,6 birbirinden bağımsız bir zelzele dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. Artçılar da devam ediyor. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. 99 zelzelesinden sonra bir zelzele literatürümüz var. Türkiye bir sarsıntı ülkesi. Fay çizgileri olan bir ülke. Bütün faaliyetlerimizi buna nazaran düzenlememiz gerekiyor.

‘Kurallara uygun binalar yaparsak sarsıntı ne kadar şiddetli olursa olsun ziyan görülmüyor’

Yıkılan binaların yüzde 98’i 99’dan evvel yapılmış binalar. TOKİ’nin yaptığı binalarda hasar olmadığuını görüyoruz. Bu bize şayet kurallara uygun, teknik gereklilikleri binalara yaparsak sarsıntı ne kadar şiddetli olursa olsun milletimiz ziyan görmeyecek. Gerekli incelemeler, soruşturmalar da başladı. Kolonların kesildiği savları var. Hatta dava konusu olduğuna ait de bilgiler geliyor. Bu bir cinayettir. Bir binanın kolonlarını kestiğinizde binanın ayakta kalmasını bekleyemezsiniz. En geç 1 yıl içinde konutların inşa edilmesi, vatandaşlarımıza inançlı konutlarının inşasını ve teslimini sağlamış olacağız. Bu tıp durumlarda sorumluluğu ve dikkati yalnızca kamuya bırakmadan vatandaşlarımızın da gerekli takibi yapmalarını hatırlatmak isterim.

“Çocuklarımızı hiçbir üçüncü şahsa teslim etmedik”

Zelzelenin akabinde bir taraftan yaralar sarılırken bir taraftan da çok önemli argümanlar ortaya atıldı. Çocukların kaçırıldığı ya da çalındığı tarafında de savlar var? Son günlerde gündemde olan çocukların derneklere verildiği tarafında tezler var. Siz bu savları nasıl değerlendirirsiniz?

Zelzele bölgesinde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken enkazdan çıkan çocuklarımız yanında ebeveyni yoksa bu çocuklarımızı sağlık kuruluşlarımıza ve akabinde bizim kurumlarımıza direkt aldık. Hiçbir üçüncü şahsa teslim etmedik. Refakatsiz çocuklarımızı alıyoruz. Çocukların kayıtlarını tutuyoruz.Önce kimlik tespiti, ailenin bulunması, eşleştirilmesi ve aileye teslim edilmesi sırasını takip ediyoruz.

‘1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225’ini ailesine teslim ettik’

Kimliği tespit edilmeyen 200’ün üzerinde çocuğumuz var. Bu yollarla 1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225’ini ailesine teslim etmişiz, 479’unun hala hastanede tedavisi devam ediyor. Çocuklarımızı çok yakından takip ediyoruz. Yalnızca hastanede değil, enkaz altından vefat etmiş çocuklarımızın da kimliğini tespit ederek ailelere bilgi veriyoruz. Kayıp çocuk diye bir dezenformasyon dolaşıyor. Çocuklarımızın evvel sıhhati akabinde ailelerine ulaştırmaları noktasında son derece titiz çalışıyoruz.

“Refakatsiz bir çocuğu derneğe, vakfa teslim etmemiz kelam konusu değil”

Hepimiz hassas davranıyoruz. Çocuklarla ilgili tahlil tekliflerini çok kıymetli buluyorum. O denli teklifler var ki gözlerimiz yaşlı yakip ediyoruz. Bizim devlet olarak rastgele bir halde refakatsiz bir çocuğu derneğe, vakfa teslim etmemiz kelam konusu değil. Bahsi geçen haberle ilgili inceleme yaptık. Çocuklar aslında sarsıntı bölgesinden İstanbul’a geliyorlar ebeveynlerinin yanında. Tez edildi diye haber olmaz. İnsanların çok hassas oldukları yerlerde hudut uçlarına dokunmak, kışkırtmak olmaz.

Kaynak: Memurlar